Çanakkale Geçilmedi Geçilemeyecek
Çanakkale Destanı
Çanakkale Destanı: Ulu çınar Türk ulusunun tarihine sığdırdığı en kudretli en dolu en büyük savaşlarından bir tanesi. Anlatması öylesine güç ki Çanakkale'yi her yeri ayrı kahramanlık her yeri ayrı hikaye. Sevgili okurum gelin sizlerle geçmişe küçük bir yolculuğa çıkalım ve size o dönemi yaşananları dilim döndüğünce tasvir etmeye çalışayım.
Dünyada yer yerinden oynuyor. Bütün devletler kendine bir saf tutmuş adeta bir sırtlan sürüsü gibi birbirlerinin etini çekiştiriyorlar. O döneme kadar zar zor ayakta kalmış savaşlarla çokça yıpranmış, Balkanları ve daha nice vilayetini kaybetmiş Cihan İmparatorluğu Osmanlı artık hasta yatağa düşmüş, köklerinden kopmuş koca bir çınar. Tek başına kalmış canlı, canlı eti kemirilmek istenen Osmanlı İtilaf Devletleri tarafından dışlanmış paylaşılma planları yapılmıştı. Yalnızlıktan çekinen Osmanlı kendine yoldaş olarak Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan oluşan İttifak güçlerini seçmişti.(İtalya'da bu birliğe dahildi fakat bilindiği üzere taraf değiştirdi.)
Sene 1915 Savaşın en ateşli olduğu zamanlar... İngilizler ve Fransızlar savaşta onların yanında taraf tutmuş olan Rus Çarlığı'nın savaşa devam edebilmek için yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorlardı. Rusya'nın yardım talepleri üzerine plan yapan İtilaf güçleri Rusya'ya yardım götürmek için Çanakkale Boğazından geçmenin en kestirme yol olacağını düşündüler. Önlerindeki tek engel yatağa düşmüş hasta gücü olmayan Osmanlı İmparatorluğuydu. Ne yanlış gidebilirdi ki?
Suda yüzen kaleleri vardı İngilizler ile Fransızların. Bunlarla biraz bombardıman yaptıktan sonra Çanakkale'den ellerini kollarını sallayıp geçebileceklerini düşündüler. Gelen komutanların kendince yaptığı hesaplara göre 2 gün içinde direnişi kırıp boğazı geçeceklerdi. Peki bu kendini yenilmez zanneden ordu ve komutanları düşündükleri başarıya muvaffak olabildiler mi? Bunun cevabını galiba hepimiz biliyoruz. Kocaman bir Hayır!!!
Türk Milletini yenilmez kılan sahip olduğu silahları yada gelişmiş teknolojisi, asker fazlalığı vb. imkanları değildi. Öyle bir ordu düşünün ki her neferi vatan için bir an olsun gözünü dahi kırpmadan ölüme yürüsün. Öyle bir inanmışlık vardı ki kutlu Türk Ordusunda emin olun dünya savaş tarihi böyle bir azmi böyle bir gayreti o güne kadar görmemişti. Bütün bir ulus her neferiyle zulme direniyordu. Vatan namustu ve ona uzanmaya çalışan her eli tutuyor ve koparıyordu. Düşman güçlüydü, Türk Ordusunun üzerine kıyamet silahları ile geliyordu. Fakat bu ordu imanla, aşkla öğlesine bağlıydı ki vatanına mühimmatı bittiği yerde gözünü dahi kırpmadan mermilerin üzerine süngü ile koşuyordu. Can aldı can verdi, öldü öldürüldü mertçe yiğitçe savaştı toprağa düştü. Ama ne olursa olsun namusuna uzanan her tehlikeyi bertaraf etti. Yanan her ateşe, sıkılan her kurşuna göğsünü siper etti.
Öylesine büyük kahramanlıkları şahit oldu ki Çanakkale isimli isimsiz yüzbinlerce kahraman. İsmi en çok bilinenleri anarak onların nezdinde bütün şehit ve gazilerimizi yad etmek istiyorum.
- Yarbay Mustafa Kemal
- Üsteğmen Hasan
- Çavuş Mehmet
- Onbaşı Seyit
- Onbaşı Nezahat
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ...
YanıtlaSilTeşekkür ederim zaman ayırıp okuduğunuz için.
Silellerinize sağlık 🌸🌸
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim olumlu geri dönüşünüz için.
SilElinize yüreğinize sağlık
YanıtlaSilVakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
SilKaleminiz daim olsun hocam, yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim 🙏
SilYüreğinize sağlık hocam..
YanıtlaSilSağ olun çok teşekkür ederim.
Sil